Dedemin Radyosu, Panda Mahmut ve Stilettolar

Blogumun fonunda yer alan resimle ilgili bir iki kelam etmeden olmaz sanırım. Dedemin radyosu salonumun köşesinde bizi izlemeye devam ediyor hala. Onun orada durması bana dedemin ileri görüşlü ve gerçekçi yapısını hatırlatıyor ve benim de böyle olmam gerektiği konusunda sessizce bana telkinde bulunuyor. Çünkü rahmetli dedemi her hatırladığımda; 7 yaşında çalışmaya başlamış, 9 çocuklu annesiz bir ailenin okula bile okula devam edememiş bir üyesinin "0" dan neler başarabileceğini düşünüyorum ve bu bende hayata asılma gücünü veren bir iteleme hissi yaratıyor. 

Bir tanecik can dostum Dedoşumun (benden başka kim Seda'ya Dedoş der ki) İzmir Küçükyalı'daki evimizin salonunda yaptığı bu fotoğraf çalışmalarından bir tanesini blogun fonuna yerleştirmek çok hoşuma gitti doğrusu.



Panda Mahmut'a gelince evimizin iki 4 bacaklı üyesinden biri olan bu yaramaz Sylvester bozması kedicik; Mahmure Hanım'la birlikte ailemizin en kendi şashına münhasır üyesidir. Burada kedicik tabiri tabi ki benim Panda Mahmut'un bebekliğini bilmemden kaynaklanıyor. Çünkü 6300 gram olan bu arkadaşa  kedicik demek; Türk dili içerisinde anlatım bozukluğu olarak değerlendirilir. 

Fondaki ve aşağıdaki resimlerde de fark edildiği gibi çok meraklı olan Panda Mahmut'u evin içerisinde gerçekleşen herhangi bir olayın dışında düşünemezsiniz. 

Pek küçücüktü o zaman benim oğluşum ama ya :) Fotoğraf çekimizi sürekli kesintiye uğratmıştı. 




Stilettolar ise topuklu ayakkabıyı seven herkesin tutkusudur. Stilettonun sözlük anlamı ince topuk. Neden Türkçe değil de ingilizcesi kullanılıyor sorusunun cevabı çok basit maalesef. Markalar kulağa daha havalı geldiği için bazı kelimelerin ingilizcesini kullanmayı tercih ediyor. Aşağıdaki linkte Dünya'ya Stilletto Bakmak isimli bir yazı var , ben okurken çok eğlendim.

http://www.hafif.org/yazi/dunyaya-stiletto-bakmak



Bir de tüm Dünya'da ve Türkiye'de baya bir satan bir kitap dizisine verilmişti STİLETTO ismi. Ama okumaya değer görmedim şahsen ben bu seriyi.


Özetle beni özetleyen bir üçlü bence; dedemin radyosu, Panda Mahmut ve stilettolar. Elbette bu da bir sınırlama değil benim için özetlenebileceğim başka üçlülerde vardır mutlaka. Bugün kendimi bunlarla özetledim sadece .

Yorumlar

  1. Eşek Mahmut nasıl minicikmiş o zamanlar :)

    Bu radyoya ben de bayıloorum tatlım. Fotoları çekerken Mahmut'un araya girişleri de çok eğlenceliydi hani :)))

    YanıtlaSil
  2. Evet ya bebecikti şimdi AZMAN oldu benim oğlum. Ama hala aynı sevimliliği koruyor :))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sonbahar ve Yeni Okul Yılına Hazırlık

Bir Anne Adayı Olarak Öğrendim ki - 1 : PERSENTİL

SON YAPRAK (The Last Leaf)